Rota Nasıl Verilir?
Pazar, 15 Eylül 2019

Rota Nasıl Verilir?Aslına bakılırsa yazının başlığına rağmen burada pek de rota verme gibi geniş bir konu ele alınacak değil, eğer bahsi geçecek kitaptan numune olarak yapılacak birkaç cümlelik alıntı hâriç tutulursa...

Yanda kapağı görülen kitabı bulabilenler o konuya da doğrudan girebilir fakat buradaki asıl mesele; basıldığı tarih itibarı ile dil, daha doğrusu Türkçe denizcilik dili ve yakın tarih dilimi içinde geldiği acı noktayı göstermeye yönelik nirengi noktalarından birini koymaktan ibâret olacak.

"M. Hayreddin Kaliçun tarafından yazılan ve 1938'de yayınlanan otuziki sayfalık bu küçük kitap bilhassa yazıldığı dönemin denizci dilini göstermesi açısından da önemli bir belge olarak değerlendirilebilir. Eğer fırsat olur da bu konu devam ettirilebilirse; ondört sene sonra Türkiye'nin Natoya girmesiyle başlayan sürecin (diğer hususlar yanında) denizci dili üzerindeki tahrip edici etkisi ve daha 1960'larda, yeni düzenin dile ve bu kök üzerinden ilgili herşeye ne seviyede bir hasar verdiği benzer örneklerle gösterilmeye çalışılacak. Neyse şimdilik lâfı daha fazla uzatmadan eserden küçük birkaç alıntıyı [sarı] sunmak gerekirse:

"Eğer ıskarça bir limanda iseniz; ilk rotanızı hazır edin, serbest sahaya çıkar çıkmaz da gemiyi bu cihete çevirin; artık bundan sonra da hem katiyetle bir mevki tayin hem de rota vaziyetini tashih ve tanzim edin."

"Muztar kalmadıkça veya lüzum görülmedikçe; geminin çektiği suya ve seyrettiği sür'ate göre muayyen bir kulaç hattından içeri girmeyin. En iyisi de 15 milden aşağı sür'atlerde eğer geminiz büyük ise; 10 kulaç, küçük ise 5 kulaç hattından daha fazla sahile sokulmayın."

"İskandilleri az olan ve kulaç hatları gösterilmemiş bulunan sahillere; alelhusus nehir, ırmak ve dere ağızlarına; bir dereceye kadar da münhat arazi kıyılarına pek fazla takarrub etmeyin."

"Geminizin pek ziyade hırpalanacağı veya yolunun pek çok azalacağı, sert rüzgâra ve kalın dalgaya karşı seyir müddeti - kıymet ve ehemmiyeti nisbetinde - ya sabit kalacak veya cüz'i uzayacak bir şekilde zikzak rotalarda dolaşmak veya saçak altına sokulmak suretile gemiyi yıpratmamaya ve sür'atini azaltmamaya dikkât edin."

"Geminizin sür'ati pek az ise veya ağır bir yedek çekmekde ise; veyahut gayet uzun bir mesafe geçilecek ise veya gayet uzun bir müddet seyredilecek ise; akıntı ve anafor cereyanlarından azamî derecede istifade etmeğe, daha olmazsa bunların makûs terislerini asgarî bir hadde indirmeğe dikkât edin."

"Okyanos rotalarının; dairei azime kavislerinden ziyade; umumî akıntılara ve daimi rüzgârlara; alelhusus mevsimlerin seyrusefere daha müsaâdekâr olabileceği sahalara göre bittecrübe tesbit edilmiş vaziyetlerde olduğunu unutmayın."

"Açık bir denizde ve uzun bir rotada seyirinizi kontrol için; rasadlarınızı kemere cihetinde ve omurga istikametinde kalan yıldızlardan yapın."

"Yelkenli gemilerin seyirlerinde nazarı dikkâde alınması lâzımgelen, hava ve denizin bazı hususiyetlerine zamimeten; gemilerin sancak ve iskele konturalarındaki asgarî orsa zaviyeleri; şiddeti ve istikameti sabit bir rüzgâr önündeki seyir cihetlerine nazaran sür'atleri ve düşmeleri; tramolaları bocalamaları ve saire ve saire gibi bir takım gemicilik kabiliyetlerinin de bilinmesi icab edeceği tabidir."

"Fırtınalı havalarda, dalgaların yuvarlanışı ile teknenin salınışı birleşik bir hal aldığı ve bu suretle gemi, gittikçe artan şiddetli ve imtidatlı yalpalarla devrilecek gibi fena vaziyetlerde kaldığı taktirde; ya sür'atinizi biraz arttırın veya rotanızı biraz değiştirin..."

Bu kitaba bir sahafta denk gelmiştim, elimdeki sadece birinci bölüm ve muhtemelen devâmı da mevcut. Eğer bir arama motorundan yardım istenirse bugünlerde aynı kitabı satan bir iki sahaf daha bulabilmek de mümkün gözüküyor...

 
Telif Hakkı © 1997-2024 [uskudar.biz]
- sürüm 6.0.0 - Bütün Hakları Saklıdır.
Kullanım şartları için tıklayın!