Anzilha
Çarşamba, 15 Ocak 2020

2000'lere gelindiğinde mevcut büyük ihtiyaç sebebiyle, İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından üst seviye deneylerin gerçekleştirilmesine yönelik olarak, büyük ve gelişmiş yeni bir kavitasyon tüneline yönelik ilk fikirler ortaya kondu ve hazırlanan projenin Savunma Sanayii Müsteşarlığına sunulmasıyla "Türk Savaş Gemilerinin Hidroakustik Özelliklerinin İyileştirilmesi"ne yönelik KAvitasyon Tüneli ve MANevra deney SİStemi ya da kısa adıyla KATMANSİS çalışmasının temeli atılmış oldu.

Yeni İTÜ Kavitasyon Tüneli

Resim.1) İnşa edilmekte olan yeni İTÜ Kavitasyon Tünelinin 3B modeli.


Kavitasyon hâdisesinin anlaşılmaya başlanması yönündeki ilk adımlar 19.yüzyılın son yıllarında İngiltere'de atılmıştı ve 1895'de Charles Parsons tarafından imâl edilip kullanılmaya başlanan ilk kavitasyon tüneli tarihî bir dönüm noktası oldu. Parsons'un tüneli günümüzdeki tünellerin hemen bütün temel kavramlarına sahipti.

Kavitasyonun hidrosakustik etkilerinin daha etkin olarak incelenmesi ihtiyacı sebebiyle, kullanılan akışkanın niteliklerinin daha hassas olarak kontrol edilebilmesi için 1970'de İsveç'de kurulan yeni nesil ilk kavitasyon tüneli de ikinci dönüm noktası olarak kabûl edilebilir ki bu teknolojiyi zaman sırasıyla Fransa (1988), Almanya (1990), ABD (1991), Çin (?) ve Güney Kore (?) de kullanmaya başladı ve nihâyet yeni İTÜ tüneli ile 2020 itibarı ile Türkiye de bu hassas deney teknolojisine kavuşmuş olacak. Bu arada kavitasyon tünelleri de dâhil dünya üzerindeki bütün hidrodinamik araştırma tesislerini görmek isteyenler [2] ile başlayabilir.

Tulumba-jet sevk sistemi deneyi, Fransa

Resim.2) Fransa'nın 2.000kW'lık GTH tesisinde bir denizaltı tulumba-jet sevk sistemi deneyini kavitasyon tünelinde gösteren taslak çizim, 1990 civarı. Konunun hassasiyeti sebebiyle bu tür çalışmalara ait gerçek görüntüler kimse tarafından yayınlanmaz.


KATMANSİS projesinin ilk ayağı olan İTÜ Büyük Ölçekli Kavitasyon Tüneli'nin, İTÜ ve CTO (Polonya) ortak çalışmasıyla gerçekleştirilen tasarımı tamamlandıktan sonra Türk Denizcilik Sanayinin gözlerden uzak ve camia dışında pek bilinmeyen kahramanlarından, ülkenin gururu desek abartmış olmayacağımız; GÜRDESAN tarafından imâlâtı yapılarak Ayazağa Yerleşkesine, bizim fakülte binasının hemen yanında kendine ayrılan bölgeye kuruldu ki [Resim.3] artık çok yakında inşa faaliyetinin tamamlanıp tünelin işletmeye açılacağı beklenebilir.

İTÜ'nün elinde çok uzun zamandır alman Kempf-Remmer üretimi küçük bir kavitasyon tüneli de mevcuttur fakat âzamî 4,5m/sn akış hızına sahip ve deney bölgesinde kesiti 0,63mx0,35m olan bu eski tünel güncel ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak bir araçtı. Yeni büyük tünelin beyan edilen temel bâzı özelliklerinden bahsetmek gerekirse:

  • Güç: 1.100kW
  • Deney Bölmesi (Uzunluk, Genişlik, Yükseklik): 5,50m x 1,50m x 1,20m
  • Âzamî Akış Hızı: 15m/sn
  • Düşük türbülans seviyesi
  • Düşük akış gürültüsü
  • Basınç ayar yeteneği
  • İtiş ve tork ölçümleri
  • Laser temelli yüksek çözünürlüklü ölçüm sistemleri; LDV1, PIV2 ...
  • Hassas gürültü ölçüm yeteneği
  • Sualtı ve suüstü araçları için kullanılabilme

gibi bir sıralama yapılabilir. Bu hâdise o kadar önemli bir dönüm noktası ki bunu hakkıyla açıklayabilmek için onlarca sayfa yazmak gerekirdi dolayısı ile kısa kesmekte fayda var ;)

Güncel teknolojik seviyeye uygun, birinci sınıf bir denizaltıyı tasarlayabilmek için ne kapsamda denel çalışmaya ihtiyaç olduğunu merak eden meslektaşlarım daha önce kısaca ele alınan bu konuyu [3] üzerinden okuyabilir, mesleğin dışından olan arkadaşların orada yazılanları tam olarak kavrayabilmesi, birtakım temel ögeler hakkında bilgi sahibi olmadıkları için pek mümkün olamayabilir. Tabii tamamlayıcı olarak meselenin bir de bilgisayar donanımı yönü var ki geçmişte [4] üzerinde bu konudan da kısaca bahsedilmişti.

Bu yeni tünele sahip olmadan mesela bir MİLDEN tasarımından bahsedebilmek mümkün değildi. Dolayısı ile şimdi durum biraz umut vâdetmeye başladı denilebilir. Tabii ki tüneli inşa etmekle iş bitmiyor ve aslında daha yeni başlıyor. Bundan sonrası çok zorlu ve istikrarlı bir çalışma dönemi gerektirmektedir ki bütün sualtı ve suüstü araç teknolojilerinde gerçek anlamda bir sıçrama gerçekleştirilebilsin. Son olarak belirtmek gerekir ki yeni kavitasyon tüneli çok acil ihtiyaç duyduğumuz hidrodinamik deney tesislerinden sadece biridir ve dahasına da ihtiyacımız olduğunu unutmamalıyız.

Projenin ilk hecesinden burada bahsettik peki en az onun kadar önemli ikinci hece, belki daha sonra...

İTÜ Büyük Kavitasyon Tüneli

Resim.3) İTÜ Maslak Yerleşkesinde inşa edilmekte olan 1.100kW gücündeki yeni Büyük Kavitasyon Tünelinin boyutları hakkında bu resim iyi bir fikir verebilir. [1]

♦ Açıklamalar

1. LDV: Laser Doppler Velocimetry ifâdesinden kısaltma [geri]
2. PIV: Particle Image Velocimetry ifâdesinden kısaltma [geri]
 
Telif Hakkı © 1997-2024 [uskudar.biz]
- sürüm 6.0.0 - Bütün Hakları Saklıdır.
Kullanım şartları için tıklayın!