En azından son bin yıl için, denizler üzerinde hâkimiyet sağlayamayan milletler Dünya üzerinde asla söz sahibi olmadılar, hatta kendi küçük çöplüklerinde bağımsız kalabilmeleri bile mümkün olmadı. Zaman zaman karalar üzerinde hızlı ve büyük askeri başarılar elde edebilseler bile bunlar, kaçınılmaz olarak, ancak saman alevi hükmündeydi.

Söz konusu hâkimiyeti sağlayabilmek için birinci sırada gelen ihtiyaç iyi denizcilere sahip olmaktır. İkinci sırada ise iyi gemilere sahip olmak gelir ve bunu sağlayabilmek de uygun mühendislik ve teknoloji altyapısına sahip olmayı gerektirir. Toplamda çok geniş ölçekli insan temelli yeteneklere ihtiyaç duyan bütün bu mekanizma hem kurgulama, hem de işletme açılarından son derece hassas ve karmaşıktır.

Bunlara bağlı olarak Osmanlı Devletinin yükselişi ve çöküşü de büyük ölçüde Osmanlı Denizciliği'nin yükseliş ve çöküşüne doğrudan bağlıdır ve bu meselenin ayrıntıları bugün için neyi nasıl yapmamız ve yapmamaz gerektiği yönünde çok değerleri göstergeleri içinde barındırmaktadır.

Yine de bu hususlardan geçmişte sıklıkla bahsedildiği için bu sayfada meseleyi daha fazla karmaşıklaştırmaya gerek yok. Asıl konuya dönersek, önceki yazının son iki paragrafında belirtilen hususların yavaşça altını doldurmayı deneyebiliriz.

TCG Anadolu ile başlayan ve ne yazık ki büyütülmüş bir Anadolu ile devam edecek gibi görünen acıklı durumun herhangi bir şekilde olumlu bir çehreye bürünmesi artık beklenmese de bu ikinci geminin aslında nasıl olması gerektiği yönünde fikir yürütmek amacıyla ele alınabilecek birkaç seçenekten biri ile konuyu değerlendirmeye başlayalım, maksat eğlence olsun ; )

Böylece yukarıda görülen ve "(Kavramsal TCG) Baybars" olarak adlandırılan, yüksek seviyede insansız araç kullanımı yeteneğine sahip bir "Korsan Muhrip" taslağı oluşturuldu. Tabii ki başarıyla içine düşürüldüğümüz çakma mavi vatan için değil ama gerçek Mavi Vatan için.

Gelecek bölümlerde bu aracın hidrodinamik ve aerodinamik değerlendirmeleri, genel yerleşimi ve açıklamaları, donanımları, son olarak da yapısal tasarımı belki bölümler hâlinde ele alınabilir...