TSS: Türk Seyrüsefer Sistemi
Çarşamba, 25 Aralık 2019

Askeri harekâtların etkinliği açısından en önde gelen ihtiyaçların başında hassas seyrüsefer yetenekleri gelmektedir. Bu konu muhtelif bileşenlerin bütününden oluşan çok boyutlu bir yapıya sahip olduğu için söz konusu bileşenlerin ayrı ayrı ele alınması meselenin daha kolay anlaşılabilmesine yardımcı olabilir.

Herhangi bir zamanda Galileo Küresel Konumlama Sistemi Uydularının Yerleşimi

Daha önce denizaltılar bağlamında kısaca değerlendirilen Atâlet Seyrüseferi hakkındaki ilk yazı ile de zâten konuya bir giriş yapılmıştı. Geliştirme tarihlerinin sırası göz önüne alındığında, bizim açımızdan da hâlen bir diğer önemli ihtiyaç olan Radyo Seyrüseferi konusu ile ilerlemek gerekmekle birlikte şimdilik bu husus sonraki bir zamana bırakılarak, doğrudan Uydu Seyrüseferi'ne atlanacak.

Günümüzde, dünya yörüngesinden yayın yapan GNSS1 uyduları kullanarak seyrüsfer ihtiyaçlarını karşılama eğilimi büyük bir ağırlık kazanmış ve ABD kökenli öncü sistem GPS'yi2 sonra BeiDou (Çin), Galileo (Avrupa Birliği), GLONASS3 (Rusya), IRNSS4 (Hindistan), QZSS5 (Japonya) izlemiş durumdadır.

Uydu seyrüseferinin sağladığı yüksek hassasiyet seviyesi, güdümlü silahların etkinliğini büyük ölçüde artıtmaktadır ve söz konusu silah sistemlerinin menzilleri uzadıkça, atalet seyrüsefer cihazlarının hassasiyet seviyelerinin görece yetersizliği sebebiyle, uydu seyrüseferine bağımlılıkları artmaktadır. Aslına bakılırsa uydu seyrüsefer sistemlerin ortaya çıkmasının temel sebebi tamamen askeri uygulamalardır. Konuya sivil uygulama katmanının eklenmesi ise daha sonra ortaya çıkmış bir gelişme olarak kabûl edilebilir, tabii bu meselenin başka boyutları da var ya neyse...

Uydu yerleşimleri, yeryüzüne (deniz seviyesinden) mesafelerine göre birkaç farklı katmana ayrılırlar:

  1. Alçak İrtifa Yörüngesi: 0-2.000km arasını kapsar. Birkaç örnek vermek gerekirse; tarihteli ilk uydu olan Sputnik-1 215km, Uluslararası Uzay İstasyonu 340km, Hubble Uzay Teleskobu 595km irtifayı kullanmış veya kullanmaktadır.
  2. Orta İrtifa Yörüngesi: 2.000km-35.786km arasındaki kuşağı kapsar. Örneğin GPS uyduları bu kuşakta 20.350km'ye yerleştirilmişlerdir ve böylece her tam 12 saatte dünya çevresini bir kez dolanırlar.
  3. Eşzamanlı Yer Yörüngesi: 35.786km civarına yerleştirilen uydular tam olarak yeryüzü ile eş zamanlı dönüş yaparlar ki örneğin sabit çanak ile kullanılabilmeye imkan vermeleri için televizyon uyduları mecburen bu yörüngeyi kullanır.
  4. Yüksek İrtifa Yörüngesi: Eşzamanlı yer yörüngesinin ötesi ise yüksek irtifa olarak kabûl edilir. Ay ise 384.000km mesafededir.

Türkiye ve İhtiyaçları

Bu noktadan sonra yukarıda adı geçen uydu seyrüsefer sistemlerinin ayrıntılarının ele alınması pek söz konusu olmayacak çünkü bu durumda mevzu çok fazla uzardı. Yazının konusu sadece Türkiye'nin bu sahadaki gerçek ihtiyaçları ve kendi imkânlarıyla bu ihtiyaçlara gerçekçi bir çözüm bulup bulamayacağından ibâret olacak.

İlk mesele Türkiye'nin %100 bağımsız bir uydu tabanlı konumlama sistemine ihtiyacı olup olmadığı sorusudur. Günümüz bakışıyla, hem askerî ihtiyaçlarımız ve hem de küresel düzenin işleyişi göz önüne alındığında bu soruya verilebilecek cevap rahatlıkla ve kesinlikle "ihtiyacı olduğu" yönündedir demek hatalı olmasa gerek.

İkinci mesele, ne türde bir çözümün daha mantıklı ve erişilebilir olacağı yönünde bir soru ile kendini belli eder. Günümüz itibârı ile uydu konumlama sistemlerinin başlangıcından bugüne, kuruluş ve işletilme safhalarında yaşananlardan ve elde edilen tecrübelerden alınacak dersler bu sahaya yeni gireceklere önemli bâzı üstünlükler de sağlayabilir mahiyettedir çünkü şimdi bu işe dâhil olmak, sıfırdan başlamaktan daha kolaydır.

Hindistan'ın IRNSS Seyrüsefer Sistemine ait Uydu Yerleşimi

Resim.2) Hindistan tarafından tamamen kendi ihtiyaçlarına göre yine kendileri tarafından tasarlanıp geliştirilerek kurulan yeni bölgesel uydu konumlama sistemi olan IRNSS uydularının yerleşimleri, uçuş yolları (kırmızı) ve kapsama alanları.


Önceki bir zamanda kısaca ele alındığı üzere bizim açımızdan kısa, orta, hatta belki uzun vadede bile küresel kapsama alanına ihtiyaç yoktur ve uygun büyüklükte bir bölgesel kapsamaya sahip olacak, şimdilik kavramsal açıdan Türk Seyrüsefer Sistemi (TSS) diyeceğimiz bir konumlama sistemi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkinliğine, ihtiyaca tam olarak uygun, çok çok büyük bir katkı sağlayabilecektir.

Kısaca bir açıklama getirmek gerekirse; mesela günümüzde SOM, Atmaca gibi milli güdümlü silah teknolojileri veya milli insansız hava araçları gibi projeler başarıyla ilerliyor olmakla birlikte, tamamı haricî küresel konumla sistemlerine büyük ölçüde bağımlı olan bu donanımların ülke topyekûn bir saldırı altında kaldığında yâni söz konusu silah sistemlerine olan ihtiyaç âzamî seviyeye ulaştığında ve söz konusu konumlama sistemlerinden hiçbirinin kullanılamayacağı bir durumda, neler olacaktır?

Genel olarak iki farklı uydu konumlama çözümü yaklaşımından bahsedebilmek mümkündür. Bunlardan ilki küresel ölçekte çalışan GPS, GLONASS vs. gibi kurulumlardır, diğeri ise bölgesel ölçekte çalışmak üzere tasarlanan uydu yerleşimleridir. Doğal olarak her iki tür arasında belirgin farklılıklar mevcuttur.

Kendi bölgesel uydu konumlama sistemi yerleşimlerini kurmakta olan:

  1. Hindistan - IRNSS
  2. Japonya - QZSS

çalışmaları sahip oldukları kavramsal ve teknik ayrıntılar sebebiyle, TSS çalışmasının başlangıç safhasında dikkâtle incelenmesi gereken ilgi çekici ayrıntılara sahiptir. Teknolojik açıdan düşünüldüğünde Türkiye'nin gerek uydu tasarım ve üretimi, gerekse genel elektronik yazılım ve donanımları gibi alanlarda ihtiyaç duyulan insan gücü ve tecrübe eşik noktalarına ulaşmış olduğu söylenebilir, şimdi sırada bu eşiği aşmak olmalı. Dolayısıyla eğer konuya yönelik bir tasarım ve geliştirme takımı dikkâtlice kurulup idâme ettirebilirse, tamamen yerli imkânlar tasarlanıp üretilmiş TSS uydu yerleşiminin, bugünden yarına olmasa bile mâkul bir zaman ve mâliyet sınırları içinde gerçekleştirilip, adım adım hizmete alınması rahatlıkla mümkün olabilir.

Japonya'nın QZSS Seyrüsefer Sistemine ait Uydu Yerleşimi

Resim.3) Japonya tarafından kurulmakta olan QZSS adlı bölgesel uydu seyrüsefer/konumla sisteminin ilk dört uydusunun yerleşimi, uçuş yolları (kırmızı) ve kapsama alanları.


Eğer gerçekten de birgün TSS gerçekleştirilebilirse bunun ülkeye sağlayacağı teknolojik kazançlar bir yana uluslararası etkileri olan psikolojik kazanımları da çok büyük olacaktır ki asıl hedef olan askeri etkinlik ve caydırıcılık artışı yanında, milimetrik hassasiyetteki ve tamamen bağımsız bir konumlama sisteminin sağlayacağı muhtelif bilimsel/akademik katkılar da cabası olacaktır. Tabii bir de tersten bakıldığında, bu konuya bir çözüm getirilememesi durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel tehlikelerin çok ciddi etkilerini iyi değerlendirmek gerekir.

♦ Açıklamalar

1. GNSS: "Global Navigation Satellite Systems" (Küresel Seyrüsefer Uydu Sistemleri) tanımlamasından kısaltılmış bu genel ifâde bütün seyrüsefer uydu yerleşimlerini kapsamaktadır. [geri]
2. GPS: "Global Positioning Sytem" (Küresel Konumlama Sistemi) tanımlamasından kısaltma. [geri]
3. GLONASS: "GLObalnaya NAvigazionnaya Sputnikovaya Sistema" (Küresel Seyrüsefer Uydu Sistemi) tanımlamasından kısaltma. [geri]
4. IRNSS: "India Regional Navigation Satellite System" (Hint Bölgesel Seyrüsefer Uydu Sistemi) tanımlamasından kısaltma. [geri]
5. QZSS: "Quasi-Zenith Satellite System" tanımlamasından kısaltma. [geri]
 
Telif Hakkı © 1997-2023 [uskudar.biz]
- sürüm 6.0.0 - Bütün Hakları Saklıdır.
Kullanım şartları için tıklayın!