Brezilya
Perşembe, 07 Ocak 2021

Bir süre önce İtalya ile birlikte, Dünya üzerindeki gözlerden uzak kalmış, nükleer tahrikli denizaltı çalışmalarından bahsedilmeye başlanmıştı ki şimdi bu diziye Brezilya ile devam edilebilir. Eğer Brezilya'nın son birbuçuk yüzyılını merak edip de incelemeye başlarsanız oldukça şaşırabilirsiniz zirâ aynı dönemdeki Türk tarihinin "şekillendirilmesinin" tam bir karbon kopyası ile karşılaşacaksınız, "Mavi Vatana" varıncaya kadar ;)

Brezilya ve Türk Bayrağı

Resim.1) Böyle bir konu açılınca girişe bu görüntüyü yerleştirmek adeta kaçınılmaz oldu, hikâyesinden ise, yer kalırsa, belki aşağıda bahsedilir...

Burada söz konusu târihî "kopya" gerçekliklerin, Batı tarafından itinayla kurgulanagelerek; her iki ülke üzerinde icra edilen askeri darbelerden, cunta yönetimlerinin derin faaliyetlerinden, yumuşak darbelerden, bürokratik oligarşiden, "küresel hizmetkâr" sermaye yapılanmalarından ve çakma sanayi(ci)lerden vesaire pek bahsedilecek değil çünkü asıl konu bunlarla da tamamen bağlantılı olsa bile, hem sayfa ve zaman oldukça kısıtlı, hem de meselenin asıl önemli taraflarını; bulma, öğrenme ve değerlendirme bağlamında okuyucuya bırakmak daha uygun sayılır ne de olsa bu sayfaya temas edenlerin çok büyük bölümü için böyle ayrıntılar zâten tamamen önemsiz kalacaktır.

Yukarıda ifâde edilen mevzunun açık önemine rağmen bizim buralardaki yazar tâifesi tarafından Brezilya tarihinin ince ayrıntılarının genel anlamda tamamen görmezden gelinmesi ve bâzen de tamamen çarpıtılarak birtakım yalanları desteklemek için kullanılması da ilginç olmakla birlikte tabii ki şaşırtıcı değildir. Bu arada [1] ve [2]'de tanıtılan iki kitabın peş peşe okunması, mevzuya ilgi duyabileceklere ilk küçük adımı atmak açısından tavsiye edilebilir.

Artık asıl konuya, hafifçe uzun menzilli bir alıntıyla [3] birlikte, girilebilir:

"Ahmet ile ilk ve kesin intibamız, NPI (Nuclear Power International) firmasının ortaklarından Siemens'in, nasıl Atucha-2 nükleer santral ihalesinde Arjantin'e ve Angra-2 nükleer santral ihalesinde de Brezilya'ya kazık atmışsa, bir başka kazığı da: "Nasıl olsa yutar, yutmasa da yuttururuz" zihniyetiyle Türkiye'ye de atmaya hazırlandığı oldu.

Normal olarak 6-7 yılda bitirilip devreye girmesi gereken bu nükleer santrallerden "Angra-2" ancak 24,5 yılda bitirilebilmiştir. "Atucha-2" ise 27 1 yıldan fazladır hâlâ bitirilememiştir."

Brezilya atom denizaltısı, ilk fikir

Resim.2) Brezilya tarafından nükleer denizaltıya ulaşma hedefiyle düşünülen ilk kurgunun temeli.


Brezilya'da nükleer (tahrikli) denizaltı inşa etme hedefi 1970'lerde ortaya kondu ve 1976-78 döneminde, fikir belli bir olgunluk seviyesine ulaştı. Böyle bir hedef için üç temel alanda çözüm elde edilmesi gerekliydi:

  1. Nükleer yakıt döngüsünün kurulması; Zarcão ve Ciclone projeleri.
  2. Uygun güç yoğunluğunda bir nükleer reaktörün geliştirilmesi; Remo projesi
  3. Denizaltı gövdesinin tasarlanıp inşa edilmesi; Costado projesi.

Açıkçası bunlar, Brezilya gibi konvansiyonel denizaltı inşa tecrübesi dahi olmayan bir ülke için fazlasıyla zorluydu, üstelik biraz yukarıda görülebildiği gibi Almanya ile yürütülen nükleer santral programları bile büyük sıkıntılarla, ancak kaplumbağa hızında ilerleyebilirken...

1 . Yakıt

Yine de Donanma IPEN-SP'ye2 dâhil olarak 1979'da yakıt döngüsünü elde edebilmek ve ilk denel reaktörü kurabilmek için çalışmalara başladı. Dünya üzerindeki bilinen Uranyum cevherinin %5'ine sahip olan Brezilya için hammadde sıkıntısı mevcut değildi.

Sadece üç yıl içinde Brezilyalı mühendisler tamamen ülke içinde tasarlanıp üretilen santrifüj cihazları ile Uranyumhegzaflorür temelli ilk küçük ölçekli zenginleştirme işleminde başarılı oldular. Bahsi geçen türde uranyum zenginleştirme işlemi hakkında bir iki satır daha okumak isteyen [5]'e de bi' bakabilir...

Bu olumlu gelişme üzerine Brezilya Donanması 1986'da COPESP'i3 kurarak zenginleştirme çalışmalarını tekeline aldı ki bu yapı sonraki senelerde CTMSP4 olarak yeniden adlandırıldı. Bugün için Brezilya; nükleer silah sahibi olmayan ülkeler içinde, sivil nükleer yakıt ihtiyaçlarının askerî bir kurum tarafından karşılandığı tek ülkedir, aynı zamanda nükleer denizaltı programı yürütmekte olan ülkeler içinde nükleer silah sahibi olmayan (şimdilik) tek örnektir.

Brezilya'nın ilk denizaltı atom reaktörünün modeli

Resim.3) Yürümekte olan Brezilya atom denizaltısı programı için milli olarak tasarlanan 48MWt gücündeki basınçlı su reaktörünün güncel modeli.


Nükleer yakıt döngüsü, yukarıdaki üç temel başlık açısından Brezilya'nın en gelişmiş ve yetkin olduğu sahadır. Bununla birlikte bu hususta sonradan bâzı sıkıntılara düştükleri de göz ardı edilemez. Nükleer yakıt açısından tam bağımsızlık için gereken hassas bileşenlerden biri de UF6 5 gazının büyük ölçekte üretilebilmesinden geçer ki 1980'den itibâren bu üretimi yapabilen Brezilya 1996'da ilginç bir şekilde üretimi sonlandırarak Kanada'dan ithâl etmeye başlamıştı, doğrusu bu tezgâh uzun vâdeli askerî çalışmalarda ciddi sıkıntılar çıkmasına da sebep olacak ve Brezilya daha sonra bu gazı tekrar üretmeye başlayacaktı.

2 . Reaktör

REMO projesi kapsamında geleceğin nükleer denizaltısını tahrik etmek için yapılan sistem tercihi, bekleneceği üzere, bir Basınçlı Su Reaktörü oldu: RENAP-11 6. Onbir MW gücündeki bu prototip reaktörün geliştirilebilmesi için yaklaşık on yıl ve bir milyar dolar kaynak ihtiyacı öngörülmüştü.

Brezilya tarafından tasarlanan ilk reaktör olan RENAP-11'in sonrasındaki asıl hedef ise denizaltı için 50MW gücündeki bir reaktörü geliştirebilmekti. İlk çalışmalar da bu hedef üzerine başladıysa da ilerleme, teknikten ziyâde aslında siyasî açıdan kolay olmayacaktı...

3 . Gövde

Nükleer teknoloji alanında belli seviyede bir yeteneğe sahip Brezilya açısından en büyük zorluk ise denizaltının tasarım ve inşası idi ki bu konuda elde hiçbir bilgi birikimi henüz mevcut değildi. Bu büyük açığı bir an önce kapatabilmek için 1979'da konvansiyonel denizaltı alımı çalışması başlatıldı ve 1982'de de iki adet Tip 209/1.400 alımı doğrultusunda Almanya (Ferrostall/HDW) ile anlaşıldı. İlk denizaltı Kiel'deki HDW tersanesinde, ikincisi ise Rio de Janerio'daki Donanma tersanesinde inşa edilecekti, kısa süre sonra ek bir sözleşme ile Brezilya'da inşa edilecek denizaltılara iki adet daha ilâve edildi.

Tupi Sınıfı olarak adlandırılan bu dört denizaltı ile Brezilya Donanmasının önemli yetenekler kazanacağı umuluyordu. Söz konusu dört denizaltını inşa faaliyetleri sürmekteyken ileriye dönük projelerin çalışmaları da ülke içinde başlatılmıştı. Bu doğrultuda iki farklı milli konvansiyonel denizaltı tasarımı ortaya çıktı: NAC1 ve NAC2. 1990'ların başlarından itibaren önce dört adet NAC1 ve akabinde altı adet NAC2'nin kızağa konması ve araçların hızla inşa edilmesi öngörülüyorduysa da bu hedefin pek ulaşılabilir olmadığı kısa sürede anlaşıldı.

Sonraki safhada eldeki 209/1.400'ü temel alan ve "geliştirilmiş ve büyütülmüş Tupi" denilebilecek bir milli tasarım üzerinde devam edildi ve çalışma SNAC-I olarak adlandırıldı. Temel hedef ise aynı gövde tasarımına reaktör bölmesi ilâvesi ile aynı zamanda nükleer tahrikli denizaltıya ulaşabilmekti ki bu ikincisi de SNAC-II olarak tanımlanmıştı. Bütün bu kavram yukarıdaki [Resim.2] üzerinde gösterildiği gibidir.

Fakat böyle bir çalışma için gerekli olan yetişmiş insan gücünün eksikliği, altyapı ihtiyacı ile arge ve inşa maliyetlerinin büyüklüğü, dış kaynaklı siyasî müdahalelerle birleşince herşeyin sekteye uğraması kaçınılmaz oldu.

İkinci Safha

Yukarıda kısaca özetlenmeye çalışılan ilk safhada bir miktar birikim elde edilebildiyse de ortada sonuç yoktu. Bu durumun temel sebeplerinden biri, Brezilya'nın gerek nükleer elektrik santralleri, gerekse denizaltı teknolojisi alanında ihtiyaç duyulan tecrübe ve teknolojilerin elde edilebilmesi için almanların kapısına gitmesiydi. Bu kapsamlı işbirliği(!) sonucunda Brezilya'nın eline geçen ise, bekleneceği üzere, yediği devâsa kazık oldu, anglo-gringo ekseninin sâdık hizmetkârı olan alman devletine verilmiş görev de zâten tam olarak buydu.

Başlangıçta, 2000'lerin ilk yıllarından itibâren (doğrusu biraz da safça) ilk nükleer denizaltılarını kullanmaya başlayacaklarını uman Brezilyalılar başlarına geleni anladığında iş işten geçmişti ama bu kez, biraz da çaresizce farklı bir istikâmete yöneldiler: Fransa. Doğrusu bu işin nereye varacağı da şimdilik belirsiz sayılabilir ama nihâyetinde altı adet atom denizaltısı inşa etme yönündeki program hâlen devam etmektedir.

Aralık 2008'de Fransa ile Brezilya arasında denizaltı inşa teknolojileri alanından bir anlaşma imzalandı, böylece;

  1. Dört adet Fransız Scorpene tasarımının uzatılmış bir türevinin (S-Br) Brezilya da inşa edilmesi,
  2. "Reaktör hâriç" Fransa desteğiyle ilk nükleer denizaltının (SN-Br) tasarlanması ve altı adet inşa edilmesi,

yolunda çalışmalar başladı. İlk maddede sorun yoktu ama ikincisi zaman içinde önemli siyasî kırılmalara da sebep olacaktı ki bu tarihten sonra hem Brezilya, hem de Fransa'da yaşanmaya başlanan gelişmelerle bu konunun doğrudan bağlantılı olduğu da söylenebilir.

SN-Br nükleer denizaltısının kesiti

Resim.4) Bugün SN-Br olarak tanımlanan ilk Brezilya nükleer denizaltısına ait bir 3B model kesiti; uzunluğu ~100m, gövde çapı ~9m, maimahreci ~6.000ton ve gücü 48MWt.


Brezilya'nın SN-Br üzerine yerleştirilecek atom reaktörü alanındaki milli çalışmaları bir şekilde ilerliyor, bununla birlikte söz konusu denizaltı bu reaktörden daha zorlu teknolojileri de bünyesinde barındırdığı gibi böyle teknolojileri Fransa'dan almak durumdan olan Brezilya açısından çalışmanın ne şekilde sonuçlanacağı henüz belirsizdir. Örneğin [6] üzerindeki konu, ihtiyaç duyulabilecek bâzı hassas teknolojilerin artık Fransa'dan alınamayabileceği anlamına da gelebilir ki SN-Br projesinin artık daha da büyük gecikmeler yaşaması pek şaşırtıcı olmaz.

Brezilya Deniz Kuvvetleri tarafından idâre edilen nükleer programlardan biri olarak; ~%20 DZU7 temelli olacağı söylenen 48MW ısıl güçteki bir denizaltı atom reaktörünün geliştirilmesi çalışmaları LABGENE'de8 sürdürülmektedir.

Aslına bakılırsa Luiz Ignacio Lula da Silva ve Dilma Roussef dönemlerinde büyük bir ivme kazanan Brezilya'nın nükleer denizaltı programı, 2016'da ülkenin Batı kaynaklı bir yumuşak darbe ile tekrar yola sokulmasına(!) da sebep oldu denilebilir. Bu yönetimler dönemindeki (2003-2016) bir diğer önemli husus ise Türkiye - Brezilya ilişkilerinin, iki ülkenin tarihinde görülmeyen bir şekilde, hızla stratejik bir mâhiyete bürünmüş olmasıdır, nükleer yakıt paylaşımı vs. gibi son derece ilginç ayrıntılara varıncaya kadar ki Brezilya darbesinden hemen birkaç ay sonra Türkiye'de de bir kez daha Batı/Nato darbesine teşebbüs edilmesinin göründüğünden de derin sebepleri olduğunu anlamak için bu küçük örnek bile yeterlidir.

Başlangıcından itibâren Brezilya'nın belli nükleer teknolojileri milli imkânlarıyla elde edebilmesi yönünde öne çıkan en önemli isim amiral Othon Luiz Pinheiro da Silva'dır. Bu kişi hakkında pek çok veriye kolayca ulaşabilir ki böylece, mesela yukarıda bahsi geçen 2016 darbesine giden yola döşenen taşlar hakkında biraz daha fikir sahibi olunabilir, hatta nemçelilerin bu oyunu nasıl oynadığını hakkında bir uygulama örneği görülebilir vs. Amiral Othon'dan bir de alıntı yapılırsa:

"Donanma nükleer denizaltının hayalini kuruyor, ancak bu yeterli değil. Hayalimizi gerçeğe dönüştürmek için, hayalimize ek olarak, kaynak sağlamaya gönüllü bir milli irâdenin olması gereklidir."

Resim.5) Brezilya'nın mavi vatan kavramı; Amazônia Azul.


Fakat Brezilya'nın Mavi Vatan kavramından bahsetmeye yer kalmadı!

♦ Açıklamalar

1. Kitabın basıldığı 2000 senesi itibarı ile. [geri]
2. IPEN-SP: Instituto de Pesquisas Energéticas e Nucleares de São Paulo [geri]
3. COPESP: Coordenadoria para Projetos Especiais [geri]
4. CTMSP: Centro Tecnológico da Marinha em São Paulo [geri]
5. UF6: Uranyumhegzaflorür [geri]
6. RENAP-11: Reator Naval de Potência de 11 Megawatts [geri]
7. DZU: Düşük Zenginleştirilmiş Uranyum [geri]
8. LABGENE: Laboratorio de Geracao Nucleo-Eletrica [geri]

♦ Kaynaklar

1. Brezilya seyahatnâmesi 1 - http://uskudar.biz/seyir-defteri/kütüphâne/seyahatnâme-i-bahr-i-muhit.html
2. Brezilya seyahatnâmesi 2 - http://uskudar.biz/seyir-defteri/kütüphâne/brezilya-seyahatnamesi-tesliyet-ül-garib.html
3. Portreler Hatıralar - 3.Baskı, 2012, Ahmed Yüksek Özemre
4. Fransa teslim olurken - http://uskudar.biz/ihbarname/hâdise/fransa-teslim-olurken.html
5. Uranyum zenginleştirme hakkında - http://uskudar.biz/askeri-teknoloji/suskunlar.html
6. Fransa teslim olurken - http://uskudar.biz/ihbarname/hâdise/fransa-teslim-olurken.html
7. http://www.defesaaereanaval.com.br
8. http://www.naval.com.br
 
Telif Hakkı © 1997-2024 [uskudar.biz]
- sürüm 6.0.0 - Bütün Hakları Saklıdır.
Kullanım şartları için tıklayın!