Bize Hayreddinli Derler
Pazartesi, 03 Ekim 2022

Kabaca iki yıl kadar daha bu Dünya'da oyalandıktan sonra önceki mevzuya biraz daha devam etme imkânı ortaya çıktı. Geçen hafta gibiydi, izlediğim ilgi çekici bir vidyo vasıtasıyla TUSAŞ motor sanayii tarafından geliştirilmekte olan TF6000 adlandırmalı turbofan motorundan da haberdar oldum. Bu belki de eski bir havâdisti ama yine de benim için yeniydi.

Söz konusu motor tabii ki bir uçak motoru ve temel olarak herhalde Hürjet için geliştiriliyor olsa gerek ama endişe etmeyin havacılık alanına girecek değiliz ; ) ve fakat bu haber en az havacılar kadar denizcileri de ilgilendiriyor ve Türk Hava Kuvvetleri için ne kadar önemliyse, Türk Deniz Kuvvetleri için de en az o kadar önemli olmalı...

Niye ki diye sorabilecekler var ise; gemi gaz türbinleri, tarih sahnesine çıkmalarından itibâren büyük ölçüde havacılık kökenli jet motorları temelinden geliştirilerek gemilere üzerinde kullanılmışlardır ve kullanılacaklardır. Mesela hemen aşağıda söz konusu motorlardan beşine ait itiş ve beygir gücü değerleri, motorların havacılık/denizcilik adlandırmalarıyla birlikte sunulmuştur. Daha fazla motor mevcuttur fakat onlar hakkında yeterli seviyede sağlıklı veri bulabilmek henüz mümkün olamadı yine de eldeki veri bu safha için yeterli sayılabilir.

Gemilerde Kullanılan Turbofan Gaz Türbünlerinin Güçleri

Resim.1) Gemilerde tahrik sistemi olarak kullanılan havacılık kökenli turbofan motorlarından beşine ait itiş / beygir gücü değerleri.


Son derece hızlı bir şekilde geliştirilmekte olan ümit verici TF6000 motoru çap olarak (~0,85m) ile F404'e (0,89m) çok yakın bir ölçüde ve uzunluk olarak 2,25m ile 3,91m'lik F404'den oldukça kısa. Beyan edilen itiş değeri ise 26,7kN ve bu değer F404 için 46,4kN. Nesil benzerliği ve çap sebebiyle TF6000'i F404 ile birlikte değerlendirmek daha uygun olur denilebilir. Mesela daha eski nesil bir turbofan olan ve A10 gibi birkaç uçak üzerinde de kullanılan TF34 motoru 41,25kN itişe karşılık 6.000hp mil beygir gücü üretebilirken ona yakın itiş sağlayan F404 ile 20.000hp alınabilmektedir.

Özet olarak; bu veriler ışığında TF6000 motorunun milinden de 11.500±1.500hp güç alınabileceği rahatlıkla beklenebilir. Başlangıç için son derece güzel ve uygun bir seviye.

Böyle bir güç sınıfı gemiler üzerinde birden fazla şekilde kullanılabilir.

  1. Dişli kutusu üzerinden doğrudan tahrik.
  2. Jeneratöre bağlı olarak;
    1. Elektrikli tahrik için besleme
    2. Gemi elektrik ihtiyacının karşılanması

Bununla birlikte proje henüz tamamlanmadan ve bu safhada iken, deniz motorlarına yönelik hususların da tasarım aşamasında dikkâte alınması büyük önem arz etmektedir ve bu alanda denizcilerle yakın çalışma ihtiyacı elzemdir. Deniz türbinlerinden beklenenler uçak türbinlerinden beklenenlerden daha zorludur, dolayısı ile bir uçak motorundan deniz motoru türetmek kağıt üzerinde çok iyi bir fikir olsa da hedefe ulaşabilmek göründüğü kadar kolay değildir.

Zâten daha önce, ülkedeki benzer çalışmalarda öncelikle nelere dikkât edilmesi gerektiği konusunu açıklayabilmek için gerçek hayattan güzel ayrıntılara sahip bir örnekten üzerinden; (içeriden baltalanan) Hindistan'ın Kaveri hikâyesinden bahsedilmişti...

Hava Yastığı

TS1400 ile başlayan TF6000 ile devam eden ve edecek olan türbin motorları ailesinin gemi ihtiyaçları da gözetilerek geliştirilmesi söz konusu olursa Türk askeri gemi sanayii hızla sınıf atlayıp bir ihracat patlaması yaşayabileceği gibi asıl önemlisi; Türk Donanmasının gücü ve küresel ölçekte saygınlığı da kısa sürede çok büyük bir sıçrama yaşayabilir.

Tek başına TF6000 motoru bile çok önemli yeni imkânlara hızla kavuşmamızı sağlayabilir. Bunların içinden ise şimdilik yalnızca birine odaklanıp meseleyi çok fazla uzatmadan tamamlayamaya çalışalım.

Topraklarımızın konumu, bu toprakları çevreleyen denizlerin ve karşı kıyıların nitelikleri vesaire göz önüne alındığında Türk Donanması için son derece elzem olan özel bir gemi sınıfı mevcuttur: Hava Yastıklı Araçlar.

Böylesine büyük ve stratejik bir ihtiyaç söz konusu iken, şartlar gereği bu tür gemilerden çok büyük faydalar sağlayabilecek olan Türk Donanmasını elinde kaç tane hava yastıklı araç mevcuttur sorusuna cevap vermek ise pek kolaydır: Sıfır!

Geçmişte TCG Anadolu için iki adet LCAC alınacağı iddia ediliyordu ama herhalde F35 meselesine benzedi. Kaldı ki muhtemel yakın harekât sahalarımızın yapısı ve gerçekçi ihtiyaçlar düşünüldüğünde gemi üzerindeki 1-2 araca değil çok daha fazlasına, karada konuşlu 50-100 adet aralığında ve birkaç farklı türde hava yastıklı araca acil ihtiyacımız olduğu varsayılabilir.

Elimizde olmaması bir tarafa bu tür araçlara, milli imkânlarla, sahip olmak gibi gerçek bir niyet bile günümüze kadar pek mevcut olmamıştır da denilebilir ki Nato / Loca mekanizması diğer pek çok alanda olduğu gibi bunu da kolayca sağlamaktadır.

Oysa öncelikle Adalar Denizi ve aynı zamanda Karadeniz ve Akdeniz için de üstelik birden fazla türde ve nitelikle, çok sayıda Hava Yastıklı araca acil ihtiyacımız olduğu açıktır:

  1. Hızlı asker çıkarma aracı
  2. Hızlı zırhlı araç çıkarma aracı
  3. Hızlı mayın dökme aracı
  4. Hızlı mayın tarama aracı
olarak. Düşman kıyılarına askerlerini 10mil ile seyreden bir gemi ile göndermek başkadır, 40-50mil ile seyreden ve askerleri suya değil gerçekten karaya çıkartabilen bir gemi ile göndermek bambaşka...

İşte şimdi bir taraftan TF6000 gibi bir motor ile en ağır tankı bile çok hızlı olarak düşman kıyılarına bırakabilecek türde araçları milli imkânlarımızla tasarlayıp inşa edebilme yeteneğine yakınlaşmış durumdayız.

Diğer taraftan mekanizma bu motoru mesela STM55 gibi gerçekte Donanmamıza fayda sağlayamayacak türde alanlarda heba etmemizi sağlamaya çalışıyor ve böylelikle Hava Yastıklı Araçlar gibi ülke için son derece stratejik meseleler medyanın da büyük desteğiyle tamamen gözlerden uzak tutulabiliyor.

Mekanizma tabii ki çok daha derinde işliyor. Mesela bu ülkenin üniversitelerinde yetiştirilen gemi mühendisi adaylarına daha önce yeri geldikçe değindiğimiz gibi pek mesleki sahada hiçbir bilgi "bilinçli olarak" verilmiyor! Bu bağlamda son derece özel nitelikleri olan Hava Yastıklı Araçlar konusunda verilmesi gereken hiçbir temel bilginin bahsinin dahi geçmemesi gibi.

Yine de öğrenme kapısı kapalı değil, azimli olanlar bilgiye dâima ulaşabilir ve Türkiye'de de bu gibilerden her alanda yeteri kadar bulunabilir ki bu durumda ülkenin Hava Yastıklı Araç ihtiyaçlarını karşılayabilmek için geriye yalnızca Devlet'in niyeti kalmaktadır, gerisi kolaydır.

Nihâyetinde biz neysek Devlet odur, biz güçlüysek o güçlü, biz zayıfsak, o zayıf ve yakın tarih - günümüz göz önüne alındğında görülebileceği üzere; biz dümenciysek, o dümenci ; )

 
Telif Hakkı © 1997-2024 [uskudar.biz]
- sürüm 6.0.0 - Bütün Hakları Saklıdır.
Kullanım şartları için tıklayın!