Ordo Classem Ab Chao
Pazartesi, 23 Eylül 2019

Bir tahminde bulunmak gerekirse; bu yazıyı okumaya çalışanların yaklaşık %49'u ne denmek istendiğini hiçbir şekilde anlayamayacak, yaklaşık %37'si kısmen ucundan ama büyük ölçüde tersinden anlayacak ve inanmayacak, kabaca %13'ü anlayacak ama vaziyet icâbı inkâr etmesi gerektiği için öyle yapacak ve geriye kalan helâlinden yaklaşık %'1 ise çok iyi anlayacak ki işte sadece o birkaç kişi için yazmaya değerdi. İkinci itici etken olarak denilebilir ki; mîzan kurulup hesap görüldükten sonra defter elime iskeleden verildiğinde, hiç olmazsa üzerinde ilâve olarak bir de "dilsiz şeytan" yazmamasını sağlayabilme yönünde küçücük bir ümitten de bahsedilebilirdi.

"Eski Türklerle komşu olup sürekli geçimsizlik ve savaşlar yüzünden tedirgin olan Çinliler, istihbârâtı çok önemsemişti... Çinliler casuslarını daha çok din görevlilerinden seçiyorlardı. Gök Tanrı'yı kutsal sayan topluluklara kendi inançlarını benimsetmek isteyen Çinliler ... tapınaklarda yetişen din adamlarını bu topraklara göndermeye başlamışlardı. Bu gezginci ajan rahipler hem misyonerlik yapıyor hem de edindikleri bilgileri yetkililere veriyorlardı."

"Kuzey Çin'e hükmeden Topa Kuci'nin ülkesindeki kültür değişiminde ve 584'de Topaların ikiye ayrılmasında dinci casusların büyük etkisi olmuştu. İkiye bölünmenin ardından iki Topa ülkesinde de Buda yaygınlığı ile ülke, kültür ve din değişimine uğramış ve bir zaman sonra da tarihten silinmişlerdi."

"Görülüyor ki bir toplumun ortadan kaldırılması için enine boyuna kanlı savaşlara gerek kalmıyor ve toplum kendi bireyleri tarafından yok edilebiliyor1." [1]

Uzun Sokak çamur oldi

Üzerinden geçen uzunca zaman sebebiyle olsa gerek, kesin tarihini hatırlayamasam da muhtemelen ikibinlerin ilk yılları içinde, o günün şartlarında denizaltı konulu ve milli hedefleri olan bir projeye dâhil olmak için çabalayan bir yerli işletmeye kısa süreliğine bu konuyla bağlantılı danışmanlık yapmakta iken, ilgilendikleri ikinci bir Donanma projesinden daha bahsettiler ve o günlerde bu camiada konuşulduğu hâliyle ismini gringo ağzı ile tam da şöyle beyan ettiler; cenesis! O anda içimden geçen ilk tepki de şöyle oldu; çüüüşş!

Neyse ki bu konu beni ilgilendiren kapsama alanının dışında olduğu için bir süreliğine de olsa, söz konusu çalışmayla temas koptu gitti. Bununla birlikte çok sayılmayacak bir zaman sonra bu proje hepimizin önüne büyük bir milli zafer sunumuyla yerleştirilmişti bile.

Türkiye'de savaş gemileri için "Savaş Yönetim Sistemi" (SYS) geliştirilmesi yönünde gerçek anlamdaki ilk teşebbüs "Kalyon" adıyla başlatılan çalışma olarak kabûl edilebilir. 1990'ların başlarında ve muhtemelen o dönemlerin "Milli Gemi" çalışmalarına paralel olarak başlatılan bu faaliyetin âkıbeti de doğal olarak dönemin (iptâl edilen) ikinci ve sonra üçüncü MİLGEM projeleri gibi oldu denilebilir.

Genesis Savaş Yönetim Sistemi ve Raytheon

Resim.1) Gaziantep Sınıfı fırkateynlerin yenileştirilmesi çalışmasının en önemli bölümünü meydan getiren SYS hakkındaki bir haber, doğrudan konuyla bağlantılı işletmenin sitesinden.[3]
Sadece üstü çizili bölüm bile bahsi geçen milli(?) SYS'nin gerçek anlamda bir sibergüvenliğe asla sahip olamayacağını tek başına ispatlayabilir. Fakat burada konumuz sibergüvenlik değil, çok daha beter...


İkibinlerde ise tekrar harâretlenen (dördüncü) MİLGEM denemesi ile birlikte aslında ilk olarak ABD'den tedarik edilmiş olan ikinci el Oliver Hazard Perry (Gaziantep) Sınıfı fırkateynlerin2 yenileştirilmesi çalışmasının en önemli bölümünü meydana getiren bu yeni SYS'nin [Resim.1] bilahare MİLGEM üzerine de uygulanması söz konusu oldu.

Kromlular gâvur oldi...3

Çalışmanın temelleri çok önceleri güzel bir şekilde Kalyon adı ile atılmış olsa da ilerleyen süreçte şaşırtıcı bir gelişme yaşandı ve artık projenin yepyeni bir ismi vardı: Genesis(!)

Zamanında bir Deniz Kuvvetleri yayınında bu isim hakkında aşağıdaki ifade yayınlanmıştı:

"... SYS’nin milli olanaklarla geliştirilmesi hedefine yöneldiğinden 1999 yılında proje adı olarak İngilizce’de “yeni bir hayatın başlangıcı” anlamına gelen ve “GEmi eNtegrE Savaş İdare Sistemi” deyiminden türetilen “GENESİS” sözcüğü benimsenmiştir."

Artık bu topraklarda hiçbir Allah'ın kulu çıkıp; nasıl oluyor da hem milli bir proje yaptığınızı iddia ediyorsunuz, hem de buna ingilizce isim koyduğunuzu alenen ifâde ediyorsunuz demez! İşte bunun adı tam anlamıyla müstemleke olmaktır. Müstemleke, sömürge demek değildir, çok daha aşağılık bir durumdur. Yine de lâfı uzatmadan devam edersek; yukarıdaki alıntı ifâde öncelikle Türk milletini iyice aşağılamak (ve tepkileri ölçmek) için yapılmış ve bir kişi bile tepki göstermemiştir!

Ama devam edecek bölümdekileri görünce, meşrebinize bağlı olarak; bu kadarla kalsa iyiymiş de diyebilirsiniz, oh olsun içimin yağları eridi de.

Şimdi, biraz yukarıda görüldüğü gibi Deniz Kuvvetleri tarafından anlamı eksik verilen asıl kelimeye dönmek gerekli. Bu kelime tam anlamıyla ve %100 oranında Hristiyan terminolojisine ait bir ifâdedir. Tam anlamını ve kelimenin kökenini iyice anlayabilmeniz için hemen aşağıdaki [Resim.2]'yi incelemek yeterlidir. Alınan kaynağı ingilizce olarak seçtim ve öyle bıraktım, muharref incil/tevrat ifâdelerini Türkçeye çevirip metin olarak yazının içine eklemek bana uygun düşmedi, dolayısı ile ingilizcesinden tam olarak anlayamayan arkadaşlar kusura bakmasınlar.

Genesis kelimesinin anlamı ve etimolojisi

Resim.2) Genesis kelimesinin tam anlamını ve etimolojik kökenini açıklayan bir sözlük sayfasının ekran görüntüsü.[4]


Açıkça ifâde etmek gerekirse etimolojik kökünün yunancaya dayanmasına varıncaya kadar, proje ismi için bu kelimenin seçilmesindeki derin sembolizm dizisi, anlayabilecekler için çok şey söylüyor. Buna rastlantı mı diyorsunuz? Rastlantı diye birşey yoktur ama varsayalım ki öyle, o zaman biraz daha devam edelim.

Genesis projesinin devamı olarak tanıtılan ve örneğin TCG Anadolu vesaire gibi inşa edilmekte olan daha yeni gemilerde kullanılacak olan yeni SYS projesinin ismi de birkaç sene önce açıklanmıştı: Advent.

Yine yüzdeyüz Hristiyanlık terminolojisine dayanan böyle bir kelimenin takip eden projeye isim olarak seçilmesine ne denilebilir? Bu yeni kelimenin tam anlamını ve kökenini vesaire anlayabilmek isteyenler için [Resim.3]'ü incelemek yeterli olacaktır.

Advent kelimesinin anlamı ve etimolojisi

Resim.3) Advent kelimesinin tam anlamını ve etimolojik kökenini açıklayan bir sözlük sayfasının ekran görüntüsü.[4]


İkinci SYS projesine verilen bu isim de son derece derin bir sembolizm ihtiva ettiği gibi Türk milletinin eninde sonunda kendileri tarafından imha edileceğine yönelik bir tehdidi de içinde barındırıyor.

Burada sadece birileri tarafından muharref incil'den itinayla seçilerek alınan, kullanılan ve kitlelere kabûl ettirilen; "genesis" ve "advent" bağlamında ele alınan konunun daha başka örnekleri ve farklı uygulama alanları da var, hepsini sıralamak gereksiz. Diğer taraftan burada verilen mesajın iki temel hedefinden bahsedebilmek mümkündür.

Bunlardan ilki kriptoların kendi taraftarlarına herşeyin hâkimi olduklarını, bütün işleyişe istedikleri gibi müdahale edebildiklerini göstermelerinin bir yöntemidir ki örneğin 15 Temmuz'a giden yolun taşlarını döşerken Batıya bu doğrultuda bu gibi mekanizmaları kullanarak verdikleri güvencelerin işaretlerindendir. İkinci yönü ise Türk milletini aşağılamaktır. İşleyişin bugün de aynı şekilde devam ettiği göz önüne alınırsa geleceğin hangi yönde şekillenebileceği de tahmin edilebilir: Tekerrür.

Casusluk eylemleri bazen yılları bulan fedakârlık ve sabır gerektirmektedir. Bunun en eski örneğini M.Ö. 138'de görüyoruz. Chang Chien, Hun ülkesinde 13 yıl kalıp, savaş düzeninden toplum yapısına kadar her türlü bilgiyi bir raporla veren gezginci bir "çaşut"tu4 ... Çin casusluk örgütü Göktürk liderleri arasındaki gerginlikten istifâde ederek ... sürtüşmeyi iç savaşa dönüştürmüştü. [1]

Bu mekanizmayı işletenler, iğne ile kuyu kazma sabrında olduklarından son derece yavaş ve dikkâtli fakat aynı zamanda hemen yukarıda kısaca değinildiği üzere, alenî hareket etmektedir. Bütün bunları anlayabilmek için belki de onlara5 biraz daha dikkâtli bakmanız gereklidir.

Henüz ilk cümle içinde buradaki konunun büyük bir kitle için anlaşılamayacak olduğu yönünde bir görüş ileri sürülmüştü. Bu tahminin sebebi meselenin çok gizli, karmaşık vesaire olmasından kaynaklanıyor değil ve aslında olay bütün çıplaklığı ile ortada olsa da insanların kendilerine aşılanmış düşünce kalıplarını kırmaya direnç göstermesinden kaynaklanıyor denilebilir. En tehlikeli "Kitle İmha Silahı" olan "Eğitim Sistemi" denen şeyin üzerimizdeki bir zaferi(!) belki.

♦ Açıklamalar

1. Bu son cümle uzun zaman öncesinden tam bir fetö târifi oldu öyle değil mi? [geri]
2. Oliver Hazard Perrry Sınıfı hakkında - http://uskudar.biz/savunma-sanayii/milli-sonar-yakamoz-ve-düşünceler.html [geri]
3. -Uzun Sokak çamur oldi / Kromlular gâvur oldi - 19.Yüzyıl Trabzon yöresi türküsünden. Kaynak [2] [geri]
4. Çaşut: Çin casusu [geri]
5. Onlar hakkında - http://uskudar.biz/ihbarname/emare/onlar.html [geri]

♦ Kaynaklar

1. Osmanlıdan Cumhuriyete Gizli Teşkiilâtlar, 1994, Ergun Hiçyılmaz
2. Türkiye'deki Kripto Hristiyanlar konusuna hızlı bir giriş için: Osmanlı'da Kripto Hristiyanlar, 2012, Ahmet Türkan
3. Raytheon Genelağ Sitesi - http://raytheon.mediaroom.com/index.php?s=43&item=1252
4. Sözlük Sitesi - https://www.merriam-webster.com
 
Telif Hakkı © 1997-2024 [uskudar.biz]
- sürüm 6.0.0 - Bütün Hakları Saklıdır.
Kullanım şartları için tıklayın!